Hz Davud’un evinde bir merdiven vardı. Bu dört ayaklı merdivenle çıkacağı yere çıkardı. Bir gün abdest aldı ve namaz kılmak için taht üzerine çıkmak istedi. Orada bir müddet Allah’ına yalvaracaktı. Geldi o merdivenin ikinci basamağına ayağını koyar koymaz Melekü’l- Mevt geldi.
Hz Davud, Hz Azrail’e dedi ki:
-Ya Azrail! Bana mühlet ver. Yukarı çıkıp başımı secdeye koyayım. Başım secdede iken ruhumu kabzet.
Hz Davud’a, Hz Azrail mühlet vermeyince sana bana acaba mühlet verir mi? İyi düşün kardeşim.
Hz Davud’a dediler ki:
-Ya Davud! Bu dünyada bunca yıldır yaşadın. Nasıl gördün? Hz Davud buyurdu ki:
-Nasıl göreceğim? Bu dünya bir kervansaray imiş. Bir kapısından girdim öbüründen çıktım. Bu esnada dünyayı ne kadar görmüş olabilirim?
Sonra ağladı.
Müzekkin Nüfus – Eşrefoğlu Rumi