Yavuz Sultan Selim Çaldıran Zaferi'ni kazandıktan sonra ölüler arasında dolaşıyordu, ölülerin içinde düşman askerlerinden birisinin kellesinin hiç zedelenmeden kesildiğini görüp merak etti. Ve yanında bulunan vezirlerine emrederek: - Dtarihi
Osmanlı tarihiYavuz Sultan Selim Çaldıran Zaferi'ni kazandıktan sonra ölüler arasında...

Yavuz Sultan Selim Çaldıran Zaferi’ni kazandıktan sonra ölüler arasında dolaşıyordu, ölülerin içinde düşman askerlerinden birisinin kellesinin hiç zedelenmeden kesildiğini görüp merak etti. Ve yanında bulunan vezirlerine emrederek:

-

Yavuz Sultan Selim Çaldıran Zaferi’ni kazandıktan sonra ölüler arasında dolaşıyordu, ölülerin içinde düşman askerlerinden birisinin kellesinin hiç zedelenmeden kesildiğini görüp merak etti. Ve yanında bulunan vezirlerine emrederek:

”Bu kelleyi tek vuruşla kim kesti ise onu bulun  bana getirin,” dedi.

Paşalar hemen asker içine dağıldılar ve bu yiğit askeri aramaya başladılar. Sora sora nihayet o asker bulundu ve Yavuz Sultan Selim’in huzuruna getirildi.

Yavuz, o askere: ”Evladım bu başı böyle sen mi kestin?”  diye sordu. Meselenin ne olduğunu iyi anlamayan asker biraz durakladıktan sonra:

”Ben kestim sultanım,” dedi. Yavuz askerden memnun olmuştu. Belinden kılıcını çekerek askere verdi ve orada bulunan ölüme mahkum esirlerden birisini göstererek: ”Şunun başını da öyle bir vurmaya kesebilir misin?” diye sordu. Asker soğukkanlıkla kesebileceğini söyledi. Yavuz Selim Han, ‘‘haydi görelim bakalım nasıl kestin ”diyerek bir vuruşta kesilmesi için emir verdi.

Elinde kılıç olduğu halde bekleyen genç yiğit bütün gücüyle vurduysa da kelle kopmadı, yani asker harpte kestiği gibi adamı ensesinden kesememişti. Oradakiler şaşkınlık içinde iken Yavuz askere, niçin kesemediğini sorduğunda, aldığı cevap çok anlamlıydı. Asker, Yavuz Sultan Selim’e:

”Hünkarım, harp meydanında Allah için kılıç vurdum ve bir vuruşta kestim. Fakat şimdi ise senin rızan için kılıç cekiyorum ve onun için de bir vuruşta kesemedim. Allah rızası için yapılan bir işle padişah iması için yapılan bir iş bir olmasa gerektir,”dedi.

Büyük kumandan Yavuz:

”Ben anlamıştım zaten ondan olduğunu, seni tebrik ederim evladım,” dedi ve bir  kese altın hediye etti.

Mutlaka Okumalısınız

Eski Türkler klasik manada Şamanist miydiler? Mesela Bilge Kağan’ın dini inanışı neydi, nasıldı?

Eski Türkler klasik manada Şamanist miydiler? Türk inancı için...

İran Şah’ının Timur’a mektubu

''Büyük adamlar, dünyanın bir karar üzere dönmediğini bilirler. Arif...
x