Hasan Sabbah'ın küçükken asi ve inatçı bir yapısı vardı, hatta bir hikayeye göre Hasan Sabbah küçük yaşlardayken Şatt-ül-Arab nehri kıyısına babası ile birlikte gitmişlerdi. Hasan kumdan kale yapmaya çalışıyordu fakat... - Dtarihi
Selçuklu tarihiHasan Sabbah'ın küçükken asi ve inatçı bir yapısı vardı,...

Hasan Sabbah’ın küçükken asi ve inatçı bir yapısı vardı, hatta bir hikayeye göre Hasan Sabbah küçük yaşlardayken Şatt-ül-Arab nehri kıyısına babası ile birlikte gitmişlerdi. Hasan kumdan kale yapmaya çalışıyordu fakat…

-

Hasan daha küçükken asi ve inatçı bir yapısı vardı, hatta bir hikayeye göre Hasan Sabbah küçük yaşlardayken Şatt’ül-Arab nehri kıyısına babası ile birlikte gitmişlerdi. Burada babası işi ile ilgili çalışırken küçük Hasan, nehrin kıyısında kumlardan kale yapmaya çalışıyordu. Büyük bir çaba ile çalışıyor, özenle üst üste kumları eliyle toplayarak kaleyi bir araya getirmeye çalışıyordu.

Bir süre sonra suyun dalgası gelip kalesini yıkıyor, Hasan ise öfkeli bir halde yine yapmaya uğraşıyordu ve dakikalarca kumları tekrar birleştirmeye, kalesini yeniden dikmeye çabalıyordu. Su dalgaları gelip kaleyi yeniden yıkıyor, küçük Hasan bıkmıyor ve yeniden kaleyi yapmak için çaba saf ediyor, küçük elleriyle kumları avuçlayarak bir araya getiriyordu. Nihayet babası içeriden çıktı ve küçük Hasan’ın bu mücadelesini bir süre izledikten sonra şöyle dedi;

”Evladım görüyorsun sular kaleyi yapmana izin vermiyor, kaleni biraz geri çekip orada yapsana!”

Hasan babasına aldırış etmedi ve kumları toplamaya devam etti ve babası Hasan’ın duyduğundan emin olduğundan biraz bozulmuş şekilde sertçe ”Hasan?” dedi. Hasan bir an durdu ve durduğu an suların dalgası gelerek kalesini tekrar yıktı. Hasan yine hırslandı ve babasına dönerek yaşından beklenmeyen şu tarihi cevabı verdi;

”Ben kalemi buraya yapacağım, Tanrı suyunu geri çeksin!”

Gizli Örgütler ve Tarikatlar

Son İçerikler

Ca’ber Kalesi’nin yakınlarındaki türbede yatan Süleyman Şah kimdir? – 20 Ekim 1921’de TBMM hükümetiyle Fransa hükümeti arasında imzalanan Ankara İtilafnamesi’nin dokuzuncu maddesi gereğince…

20 Ekim 1921'de TBMM hükümetiyle Fransa hükümeti arasında imzalanan Ankara İtilafnamesi'nin dokuzuncu maddesi gereğince Ca'ber Kalesi ve kuzeybatı eteklerindeki...

”Sur bir boynuzdur. Hz İsrafil ağzını boru şeklindeki bu boynuza dayamıştır. Boynuzun genişliği yer ile gök arasındadır. İsrafil gözünü arşa dikmiş,

Peygamber Efendimiz'in şöyle buyurduğu rivayet edilir: ''Surun sahibi İsrafil, boru şeklindeki boynuzu ağzına dayamış, yüzünü dönmüş, kulak kesilmiş, ne zaman...

Malik Bin Dinar’dan Altın Öğütler

''Bedbahtlık nişanesi beş şeydir.  1- Gönül katılığı 2- Göz yaşarmaması 3- Hayasızlık 4- Dünyayı sevmek 5- Dünya için candan endişe eylemektir Mümin olanın gönlü...

Yavuz Sultan Selim’in ölümü nasıl oldu? Ölmeseydi Avrupa’nın tamamını nasıl fethedecekti?

Şir'i pençe denen zehirli çıbandan muzdaripti. Tıb tarihinde muhtelif; vebaya dahi bağlanan açıklamalar var. Sinirli karakteri icabı çıbana kendi...

Şah İsmail’in Anadolu’da taraftar toplamasının nedeni neydi?

Anadolu'da her zaman gayri memnun kitleler vardı. Türkmen-Aleviler vergilerden ve angaryadan rahatsızdı. Tabii sebepler değişikti, herkes vergilerden şikayetçiydi ama...

Sultan Murad’ın dua ederek yıktığı hisar…

Sultan Murad, Malkara'dan göçüp askerleriyle Çatalca yakınlarındaki İnceğiz taraflarına vardı. Burada Polunya adında bir hisar bulunurdu. Türkler o hisara...

Mutlaka Okumalısınız

Bunları da BeğenebilirsinizÖNE ÇIKANLAR
Size Tavsiye Ediliyor

x