Hazreti İbrahim Halilullah bir gün Allah’ın vahyiyle bir dağa çıkıyor. Allah (c. c.) orada acaip şeyler göreceğini vahyediyor. Bu vahiy üzerine İbrahim Aleyhisselam dağa çıktığında bir mezar görüyor.

0
2317
Paylaş

Loading

Hazreti İbrahim Halilullah bir gün Allah’ın vahyiyle bir dağa çıkıyor. Allah (c. c.) orada acaip şeyler göreceğini vahyediyor. Bu vahiy üzerine İbrahim Aleyhisselam dağa çıktığında bir mezar görüyor. Üzerindeki yazıdan, mezarın tarihteki meşhur Şeddad bin Ad’a ait olduğunu anlıyor.

Bakıyor ki, ölü karyolamsı birşeyin üzerinde ve ölünün üzerinde de yetmiş tane ipekli örtü var. Ölünün baş tarafında da şu yazılar bulunan bir levha:

”Ben, Ad oğlu Şeddad’ım. Bin sene ömür sürdüm. Bin orduyu yendim. Bin kızla evlendim.

Bin tane evladım oldu. İrem Kavmine reislik yaptım. Ölümüm yaklaştığında, gördüğünüz gibi ipekli elbiseler giydim. Bütün doktorları başıma topladığım halde ölümden kurtulamadım.

Benden ibret alıp dünyaya aldanmayın. Ölümü en kolay bir şekilde karşılamanın yolunu bulun. Eğer ölümden kaçış olsaydı, ben kaçabilirdim. Ben kaçamadığıma göre siz hiç kaçamazsınız. Çünkü benden daha fazla dünya imkanlarına sahip olamazsınız. Benden daha çok da ömür süremezsiniz.

Benden daha çok mal edinemezsiniz. Benden daha çok çocuk sahibi olamazsınız. Şunu iyi biliniz ki, dünya çok aldatıcıdır. Sizinle oyar durur.”


Paylaş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz