Nasuh tevbe ise; kulun hem içten/kalpten hem de dıştan/görünüşten bir daha dönmemek üzere tevbe etmesidir. Sadece görünüşte tevbe eden kimse üzerine ipek örtü serilmiş çöplüğe benzer; insanlar ona hayretle bakarlar. Üzerindeki örtü kalktığında gerçeği görüp yüz çevirirler.
Mahlukat da böyledir; zahiren itaat ehli görünen kişilere hayretle bakarlar. Gizlenenler ortaya döküldüğü (Tarık Suresi 86/9) Kıyamet günü perdeler ortadan kalkıp da Melekler o itaat ehlinden yüz çevirdiklerinde insanlar da yüz çevirir. Bu sebeple Efendimiz şu hikmetli sözlerini söylemişlerdir:
”Allah sizin dış görünüşlerinize değil, kalplerinize bakar!”
İbn Abbas şöyle der: ”Kıyamet günü nice tevbe edenler gelir, bu kişilerin tevbe ettiği sanılır fakat gerçekte onlar tevbe etmemişlerdir’‘ çünkü bu kişiler.
-İşlediği günahtan pişmanlık duymak,
-Bir daha o günaha dönmemeye karar vermek,
-İmkanı varsa hak sahibine hakkını geri vermek,
-Hak sahibinden helallik istemek,
-Helallik istemek mümkün değilse hak sahibi ve kendisi için istiğfar etmek…
gibi tevbenin şartlarını yerine getirmemişlerdir. Bunlara riayet edildiğinde Allah Teala’nın o kişiden razı olup tevbesini kabul etmesi umulur.
İmam Gazali – Kalplerin Keşfi