4. Murat, bir gece, tebdil-i kıyafet (kılık değiştirerek) İstanbul'a indiğinde, karşıya geçmeye karar verip bir sandal kiralamış Sandalcı, müşterisinin sultan olduğunu bilmiyormuş tabii. Bir ara, sandalın yanından sarkan bir ipi çekmiş İpin ucunda bir testi! Sultan, - Dtarihi
Osmanlı tarihi 4. Murat, bir gece, tebdil-i kıyafet (kılık değiştirerek) İstanbul'a indiğinde,...

 4. Murat, bir gece, tebdil-i kıyafet (kılık değiştirerek) İstanbul’a indiğinde, karşıya geçmeye karar verip bir sandal kiralamış Sandalcı, müşterisinin sultan olduğunu bilmiyormuş tabii. Bir ara, sandalın yanından sarkan bir ipi çekmiş İpin ucunda bir testi! Sultan,

-

Padişah 4. Murad tarafından, mey (şarap), afyon ve fal bakmak yasaklanmış İstanbul’da bütün meyhaneler ve keşhaneler, artık gizlice çalışmaya başlamışlar 4. Murat, bir gece, tebdil-i kıyafet (kılık değiştirerek) İstanbul’a indiğinde, karşıya geçmeye karar verip bir sandal kiralamış

Sandalcı, müşterisinin sultan olduğunu bilmiyomuş tabii. Bir ara, sandalın yanından sarkan bir ipi çekmiş İpin ucunda bir testi! Sultan, “Ne var o testinin içinde?” diye sormuş Sandalcı, “Ne olacak, mey işte” diye gülerek müşterisine ikram etmiş Her ne kadar yasaklamış olsa da, 4 Murat’ın alkolle arasının iyi olduğu bilinir İkramı kabul etmiş; ama yine de, “Mey yasak Hünkarımız görse kafanı vurdurtur diye korkmuyor musun?” diye sormaktan da geri kalmamış Sandalcı da hâliyle, “Yâhu hünkâr nereden görecek bizi denizin ortasında?” demiş

Aradan biraz zaman geçmiş Sandalcı bu kez de, teknenin tahtalarından birini kaldırıp aradan afyon çıkarmış ve nargilesine atarak körüklemeye başlamış Gönlü zengin adam, hemen müşterisine de ikram etmiş Sultan yine kabul etmiş; ama yasağı gene hatırlatmış Sandalcı aynı şekilde, “Kim görecek ki bizi denizin ortasında!'” demiş Biraz daha vakit geçmiş Bizim sandalcı cebinden fal taşlarını çıkarmış Hünkâra, “Ver 5 akçe de falına bakayım” demiş Fal 4 Murat’ın en kızdığı şeymiş, ama “Hadi biraz daha sabredeyim” diye düşünüp, “Bak bari” demiş

Fal taşlarını elinde çalkalayıp atan sandalcı, “Efendi, sorunu sor bakalım” demiş Padişah, “Hünkâr, şu anda nerededir?” diye sormuş Sandalcı taşlara bakıp; “Hünkâr, şu an denizdedir” demiş 4 Murat, endişelenmiş gibi yapıp, “Sakın yakınımızda bi yerde olmasın?!” diye sormuş sandalcıya ve tekrar iyice bakmasını söylemiş Sandalcı, taşlara tekrar bakmış ve birden, 4 Murat’ın ayaklarına kapanıp, “Affet beni hünkarım!” diye yalvarmaya başlamış Kıyıya dönene kadar yalvarmaya devam etmiş Padişah, dayanamayıp, “Sana bir soru soracağım Eğer bilirsen, seni affederim Bilemezsen kıyıya dönünce ânında boynunu vurduracağım” demiş Sandalcı sevinçle, “Padişahım çok yaşa!” demiş ve merakla soruyu beklemye başlamış

4 Murat, sandalcıya, “Dönüşte İstanbul’a hangi kapıdan gireceğim?” diye sormuş Tabii sandalcı hemen itiraz etmiş, “Hünkarım, şimdi ben hangi kapıyı söylesem, siz başka kapıdan girersiniz Affinıza sığınarak, gireceğiniz kapıyı bir kağıda yazsam ve size versem; kapıdan geçtikten sonra okusanız olur mu?” demiş Hünkâr, başını “Olur” anlamında sallayınca, sandalcı tahminini yazıp kağıdı vermiş

Padişah, kağıdı alır almaz, daha bakmadan, yanındaki fedâîsine, “Hemen boynunu vur şu kâfirin” emrini vermiş Sonra da, “Surlara yeni bir kapı açıla! İstanbul’a oradan gireceğim” demiş çevresindekilere Kapı 5-10 dakikada açılıp, padişah ve erkânı şehre girmiş 4 Murat, bir ara, sandalcının kağıda hangi kapıyı yazdığını merak etmiş Kendinden çok eminmiş, laf olsun diye cebindeki kağıda bakmış Ama okuyunca hayretler içinde kalmış Sandalcı, kağıda şunları yazmışmış: “Hünkarım, yeni kapınız vatana millete hayırlı uğurlu olsun”

O gün bugündür de işte o kapı, “Yenikapı” olarak anılıyor…

Mutlaka Okumalısınız

Nefsine uyarak cehenneme giden adam

Anlatıldığına göre Ebu'l Hasen er-Razi, vefatından iki sene sonra...