Türk ordusu dört aylık bir yürüyüşten sonra nihayet Çaldıran Ovası'na gelmişti. Şah İsmail birkaç gün önce Çaldıran'a gelmiş ve savaş nizamı almıştı. Çaldıran'a gelen Türk ordusu o gece Yavuz'un başkanlığında bir divan yaptı. Divanda bir tek konu görüşülecekti. Bu konu - Dtarihi
Osmanlı tarihiTürk ordusu dört aylık bir yürüyüşten sonra nihayet Çaldıran...

Türk ordusu dört aylık bir yürüyüşten sonra nihayet Çaldıran Ovası’na gelmişti. Şah İsmail birkaç gün önce Çaldıran’a gelmiş ve savaş nizamı almıştı. Çaldıran’a gelen Türk ordusu o gece Yavuz’un başkanlığında bir divan yaptı. Divanda bir tek konu görüşülecekti. Bu konu

-

Türk ordusu dört aylık bir yürüyüşten sonra nihayet Çaldıran Ovası’na gelmişti.

Şah İsmail birkaç gün önce Çaldıran’a gelmiş ve savaş nizamı almıştı.

Çaldıran’a gelen Türk ordusu o gece Yavuz’un başkanlığında bir divan yaptı.

Divanda bir tek konu görüşülecekti. Bu konu ”Yarın şafakla savaşa başlansın mı? Yoksa birkaç gün istirahatten sonra mı başlanmalı.”

Divanda bulunanların çoğu birkaç gün istirahatten sonra savaşa girilmesini tavsiye ettiler.

Padişah, bir köşede oturmuş ve hiçbir fikir beyan etmeyen Defterdar Piri Mehmet Çelebi’ye hitaben:

”Sizin fikriniz nedir?” diye sorunca, Piri Mehmet Paşa şöyle cevap verdi: ”Akıncıların bir kısmı Kızılbaş’tır. Bütün dikkatimize rağmen ordu içinde Şii casuslar vardır. Savaş bir yürek işidir ve asla da yorgunlukla alakası yoktur.

Bana kalırsa şafakla beraber savaşa girmeliyiz.”

Yavuz bu sözlerden çok hoşlanmış ve şöyle demişti:

”İşte yegane rey sahibi bir adam, ne yazık ki vezir olamamış. Bana böyle bir defterdar değil, böyle bir vezir lazım.”

Osmanlı’dan Hikayeler

Mutlaka Okumalısınız