Hz İsa’ya dediler ki:
-Sen ölüyü diriltirsin. Lakin senin dirilttiğin ölüler yenice ölmüş olan taze kimselerdir. Bunun başka bir sebebi olabilir. Sen davanda gerçek isen ta eskiden ölmüş olanlardan birini dirilt.
Hz İsa:
-Siz kimi isterseniz söyleyin de onu dirilteyim, buyurdu. Kendilerine atadan, dededen beri en eski bildikleri bir kabri gösterip:
-İşte bu kabirdekini dirilt, dediler.
Hz İsa iki rekat namaz kıldı. Dua etti ve dedi ki ”Kum biiznillah.” (Allah’ın izniyle kalk) Der demez o kabirde yatan kimse doğruldu. Gördüler ki o kabirde yatan saçı sakalı ağarmış yaşlı bir kimse imiş. Hz İsa buyurdu ki:
-Sen kimsin? Kabirden kalkan kişi:
-Bana Sam derler, Nuh oğullardanım. Hz İsa buyurdu:
-Bu ağarmak nedir? Senin zamanında saç sakal ağarması yok idi. Senin saçın sakalın nereden ağardı?
Sam:
-Bir avaz geldi ki ben o avazı işittiğimde sandım ki kıyamet koptu. O sesin heybetinden saçım sakalım ağardı, dedi.
Hz İsa sordu:
-Sen ölüp toprak olalı kaç sene oldu? Sam dedi ki:
-Ya Ruhullah! Ben dört bin yıl evvel öldüm ve toprakta yatmaktayım. Henüz ölüm acısı benden gitmedi.
Müzekkin Nüfus – Eşrefoğlu Rumi