Emevi halifelerinin büyüğü Ömer b. Abdülaziz, devlet başkanlığı sırasında kul hakkı ve sosyal adalet hususunda çok titiz davranırdı. Yakınlarından birisi Ömer b. Abdülaziz'e bir elma hediye göndermişti. O da elmayı biraz kokladıktan sonra sahibine geri gönderdi. Elmayı geri götüren görevliye şöyle dedi: - Dtarihi
İslam tarihiEmevi halifelerinin büyüğü Ömer b. Abdülaziz, devlet başkanlığı sırasında...

Emevi halifelerinin büyüğü Ömer b. Abdülaziz, devlet başkanlığı sırasında kul hakkı ve sosyal adalet hususunda çok titiz davranırdı. Yakınlarından birisi Ömer b. Abdülaziz’e bir elma hediye göndermişti. O da elmayı biraz kokladıktan sonra sahibine geri gönderdi. Elmayı geri götüren görevliye şöyle dedi:

-

Emevi halifelerinin büyüğü Ömer b. Abdülaziz, devlet başkanlığı sırasında kul hakkı ve sosyal adalet hususunda çok titiz davranırdı. Gece çalışmalarında ayrı işlere tahsis ettiği iki kandili vardı. Bunlardan birini kendi özel işleriyle ilgili notları yazarken kullanır, öbürünü ise devlet ve millet işleriyle ilgili yazışmalarda kullanırdı. Halife, birden fazla gömleği olmayan, varlıksız biriydi.

 

 

Yakınlarından birisi Ömer b. Abdülaziz’e bir elma hediye göndermişti. O da elmayı biraz kokladıktan sonra sahibine geri gönderdi. Elmayı geri götüren görevliye şöyle dedi:

Ona de ki, elma yerini bulmuştur.

Fakat görevli itiraz edecek oldu:

 

 

Ey müminlerin başkanı! Rasulullah Aleyhisselâm hediye kabul ederdi. Bu elmayı gönderen de senin yakınlarındandır.

Halife cevap verdi:

– Evet ama, Rasulullah s.a.v.’e verilen hediye idi. Bize gelince, bize verilen hediyeler rüşvet olur.

 

 

Valilerin maaşlarını çok bol verirdi. Sebebini şöyle açıklardı:

– Valiler para sıkıntısı çekmezler, bütün ihtiyaçları karşılanırsa, kendilerini halkın işlerine vakfederler.

Bir gece halifenin yanında bir misafiri vardı. Kandilin yakıtı tükenmişti. Misafir dedi ki:

 

 

– Hizmetçiyi uyandıralım da kandilin yağını koyuversin.

– Hayır, bırak onu uyusun. Ben ona iki ayrı işi yaptırmak istemem.

– Öyleyse ben kalkıp kandile yağ koyayım.

 

 

– Olmaz, misafire iş gördürmek yiğitlikten sayılmaz.

Kendisi kalktı, kandilin yağını koyup yerine döndü ve şöyle dedi:

– Ben kalkıp iş yaparken de Ömer’dim; gelip oturdum, yine aynı Ömer’im.

 

 

İki buçuk yıllık halifelik döneminde İslâm aleminde adaleti hakim kılmıştı. Büyük dedesi Hz. Ömer r.a. gibi adalet ve basiret sahibiydi. Henüz kırk yaşlarında iken onu çekemeyenler tarafından bin dinar altın para karşılığında hizmetçisi eliyle zehirlenmişti. Hizmetçisi suçunu itiraf ettiğinde, Ömer b. Abdülaziz, paraları adamdan alarak devlet hazinesine koymuş, kendisini serbest bırakmış, öldürülmekten kurtulması için de kaçmasını söylemişti.

Son İçerikler

Ebu Leheb, (Peygamber (sav)’e gidip) : Ey Muhammed! Abdülmuttalib cehennem ateşine girer mi? diye sordu. Peygamber (sav):

Hafız Ebu'l-Ferec İbnü'l Cevzi konuyla ilgili olarak şu rivayeti nakletmiştir: ''Ebu Talib ile Hatice beş gün ara ile vefat...

Timur’un hazinesi Kurtuluş Savaşına nasıl yaradı? Şerefeddin Ali Yezdi’nin burada bahsettiği gibi Timur vefat edince Şehzâde Halil Sultan hazinenin büyük bir kısmını harcamıştır.[2] Fakat

''Hazreti Sahibkıran'ın otuz altı yıl boyunca biriktirdiği bu muhteşem hazine ve bu kadar silah şehzâdenin (Halil Sultan) eline geçti....

Vaktiyle bir müminle kafir beraberce balık avına çıkarlar. Deniz kenarında avlanmaya dalarak akşama kadar olta sallarlar. Kafir oltasını her denize saldığnda tapındığı putun...

Vaktiyle bir müminle kafir beraberce balık avına çıkarlar. Deniz kenarında avlanmaya dalarak akşama kadar olta sallarlar. Kafir oltasını her denize...

Hz Yahya İblis ile karşılaşır. İblis’in elindeki yularları fark eder ve ona bunların ne olduğunu sorar. İblis: ”Bunlar insanları avladığım nefsi arzulardır” der....

Anlatıldığına göre bir gün Hz Yahya İblis ile karşılaşır. İblis'in elindeki yularları fark eder ve ona bunların ne olduğunu...

Atatürk’ün Vahdettin’e teklifi – Atatürk, 1920 yılının başlarında Mazhar Müfit Bey aracılığıyla Padişah Vahdettin’i açıkça Anadolu’ya davet etmiştir. Padişahla görüşen Mazhar Müfit Bey,

Atatürk, 1920 yılının başlarında Mazhar Müfit Bey aracılığıyla Padişah Vahdettin’i açıkça Anadolu’ya davet etmiştir. Padişahla görüşen Mazhar Müfit Bey,...

Firavun’un bir hazinedarı, hazinedarın da bir hanımı vardı. Adına Maşita derlerdi. Firavun’un kızının dadısı idi. Maşita hatun Hz Musa’nın peygamberliğine inanmıştı. Allah-u Teala’yı birleyip...

Firavun'un bir hazinedarı, hazinedarın da bir hanımı vardı. Adına Maşita derlerdi. Firavun'un kızının dadısı idi. Maşita hatun Hz Musa'nın...

Mutlaka Okumalısınız

Bunları da BeğenebilirsinizÖNE ÇIKANLAR
Size Tavsiye Ediliyor

x