Anlatıldığına göre Hallac-ı Mansur’u on sekiz gün hapsetmiştiler. Hapis günlerinde Şibli yanına gelerek ‘‘Ey Mansur, muhabbet nedir?” diye sordu. Hallac-ı Mansur: ”Bu soruyu, bugün değil, yarın sor!” dedi. Ertesi gün, Hallac-ı Mansur hapisten çıkarılıp idam sehpasına getirdiklerinde Şibli’nin de orada olduğunu farketti ve ona:
‘‘Ey Şibli, muhabbetin başlangıcı (sevgiden) yanmaktır, sonu da ölümdür!” diye seslendi.
Hallacı Mansur bu sözleriyle başına gelen meşhur olayın perde arkasına işaret etmektedir: Onun gözünde Allah’ın dışında her şey boş ve gerçek (hakk) varlığın Allah olduğu ayan beyan sabit olunca Allah’ın isminin (hakk) yanında kendi ismini unutmuş; ”Sen kimsin?” sorusuna ”Ben hakk’ım!” cevabını vermiştir.
Rivayet edilir ki, gerçek aşk’ın şu üç özelliği vardır:
1- Sevdiğinin sözünü diğerlerinin sözüne tercih eder.
2- Sevdiğiyle oturup sohbet etmeyi başkalarıyla oturup sohbet etmeye tercih eder.
3- Sevdiğinin hoşnutluğunu kazanmayı başkalarının hoşnutluğunu kazanmaya tercih eder.
El-Münteha isimli eserde bu şekilde geçmektedir.
İmam Gazali – Kalplerin Keşfi