Musa Peygamber gezilerinden birinde yoldan bir ihtiyara rastlar. İhtiyar o derece yaşlanmıştır ki artık beli kamburlaşmıştır. İlk bakışta daha beline taktığı kuşaktan ateşperest olduğu anlaşılıyordu. Zaten adam... - Dtarihi
İslam tarihiMusa Peygamber gezilerinden birinde yoldan bir ihtiyara rastlar. İhtiyar...

Musa Peygamber gezilerinden birinde yoldan bir ihtiyara rastlar. İhtiyar o derece yaşlanmıştır ki artık beli kamburlaşmıştır. İlk bakışta daha beline taktığı kuşaktan ateşperest olduğu anlaşılıyordu. Zaten adam…

-

Musa Peygamber gezilerinden birinde yoldan bir ihtiyara rastlar. İhtiyar o derece yaşlanmıştır ki artık beli kamburlaşmıştır. İlk bakışta daha beline taktığı kuşaktan ateşperest olduğu anlaşılıyordu. Zaten adam bir ateş yakmış, karşısında boyuna tapınıyordu.

Asıl vazifesi, kâfirleri inkâr ve küfründen, sapıkları daldıkları sapıklıklardan vazgeçirterek Allah yolunun aydınlığına kavuşturmak olan Mûsa Peygamber tam gayesine uygun bir konu bulmuştu. Adama yaklaşarak, “Ey ihtiyar, kaç yıldır bu ateşe tapmaktasın, söyler misin?” diye sordu. Adam “tam doksan dört yıldır tapıyorum” diye cevap verince Mûsa Peygamber, “bunca yıllık ömrün süresince hep ateşe taptın, bir kerrecik olsun her şeyin yaratıcısı olan yüce Allah’a yönelmeyi ve O’na ibadet etmeyi hiç düşünmedin mi?” diye sorar.

 

 

Bunca yıldır ateşe tapmış olan ihtiyar gözlerinde beliren ümit kıvılcımlarıyla bu yabancıya bir kurtarıcı gibi bakarak “iyi söylediniz, ama tövbe edip yüce Allah’ın kapısına başvurursam, acaba beni kulluğuna kabul eder mi dersiniz? Sayısız günahlarıma rağmen” diye ortaya atılır. “Niye kabul etmesin? Eder. Çünkü yüce Allah (c.c.) kullarına en çok merhamet edendir” diyen Mûsa Peygamber’e bu defa ihtiyar, “mademki siz yüce Allah’ın bir ömür boyu kendi aydınlık yolundan kaçarak uzaklaşan bir kulunu bağışlayacağını ileri sürüyorsunuz, öyleyse bana nasıl iman etmem gerektiğini söyleyin de imana geleyim” diye sorar. Ardından da iman ederek, “Lâ ilâhe illallah, Mûsa Resûlullah (Allah’tan başka ilâh yoktur, Mûsa O’nun kulu ve elçisidir)” sözlerini zevk ve imanla sıraladı.

İman eder etmez bir çığlık kopararak ihtiyar hemen yere yuvarlandı. Ellerini, kollarını ve ayaklarını hareket ettirmeye çalışan Mûsa Peygamber baktı ki ihtiyar fanî dünyaya gözlerini yummuş. Hemen bir su bularak yıkadı, kefenledi ve bir kabir kazarak gömdükten sonra kabri başına çömeldi, ardından da, “Ey Rabbim! Şimdi ruhunu teslim eden kulun az önce Kelime-i Tevhid getirerek imana gelmişti. Şimdi onun bir kerrecik getirmiş bulunduğu Kelime-i Tevhid’e karşılık ona nasıl muamele edeceğini öğrenmek istiyorum. Ne olur bunu bana bildir, Allah’ım.”

 

 

Allah’ın emriyle hemen Musâ’nın yanında beliriveren Cebrail (a.s.), “Ey Mûsa, Allah’ın selâmını getirdim. Sana şunları iletmemi bildirdi. Mademki doksan dört yıllık putperest ihtiyar, Lâ ilâhe illallah, Mûsa Resûlullah diyerek imana geldi. Biz O’nu dost edindik. Kendisini Cennetimize sokarak orada ipekli Cennet elbiseleri giydireceğiz.”

Bunun üzerine Mûsa Peygamber sevinçle oradan ayrılarak milletinin yanına vardığında başından geçenleri olduğu gibi anlattı. Müminler derin bir memnunluk içine gömülerek bu işin sırrını kavramaya koyuldular. “Lâ ilâhe illallah, Mûsa Rasûlüllah (Allah’tan başka ilâh yoktur, Mûsa O’nun kulu ve elçisidir” cümlesinin harflerini saydıklarında baktılar ki yirmi dört harf var. Demek oluyor ki, yüce Allah (c.c.) imana gelen ihtiyar adamın getirdiği Kelime-i Tevhid’in her bir harfine karşılık dört yıllık günahını affetmişti. Böylece adam bir aylık günahı dışında tüm günahlarından arınmış olarak öbür dünyaya göç etmişti.

Yüce Allah (c.c.) cümlemizi Kelime-i Tevhid’i dilinden düşürmeyen kullarından eylesin, âmin.

 

 

Revnak-ül Meclis

Son İçerikler

Hz Ömer birgün hazineden mal dağıtıyordu. O sırada küçük kızı içeriye girerek bir dirhem aldı ve gitti. Ömer kızının arkasından koştu. Hatta…

Hz Ebubekir devlet hazinesinden bütün aldıklarını hesap etmiş, altı bin dirhem çıkmıştı. Kendisini hazineye altıbin dirhem borçlu saymıştır. Hz Ömer...

Kanuni Sultan Süleyman’ın vasiyeti – Bunun üzerine Ebussuud Efendi sandığın içindekileri görüp ona göre karar vermek istedi. Sandığı açtı ve içinde desteler halinde kendinin...

Kanuni Sultan Süleyman 1566'da Zigetvar Seferi sırasında 72 yaşında otağında vefat etti. Naaşı İstanbul'a getirildi. Cenaze namazı kendi yaptırmış...

Emir Timur’un ermeni çetecilere yaptığı şey

Ankara Savaşı'ndan önce Emir Timur Türk köylerini yakıp yıkan Ermeni çetelerini yakalayıp, huzuruna getirdi. Ermeni çetecilerine; "Öldürmek iyi midir" diye sordu. Korkudan...

Rivayete göre Hz Yahya ile Hz İsa yolda yürürken bir kadın onlara çarpar. Hz Yahya ”Vallahi görmedim der” der. Hz İsa: ”Subhanallah! Bedenin benimle...

Rivayete göre Hz Yahya ile Hz İsa yolda yürürken bir kadın onlara çarpar. Hz Yahya ''Vallahi görmedim der'' der....

Sonra her tepeden akın edip gelen Ye’cuc-Me’cuc’u gönderecek. Onların ilk bölümü Taberiye gölüne gidip oradaki suyun hepsini içecek. Sonradan gelenler orada su bulamayarak şöyle...

Sonra Allah, İsa'ya: ''Ben bazı kullarımı çıkardım ki kimse onlarla savaşamaz. Haydi kullarımı Tur dağına götür!' diye vahyedecek. Sonra her...

Yavuz Sultan Selim’in , Şah İsmail ile santranç oynadı mı? – Bu yıllarda gizlice İran’a gittiği, hatta Şah İsmail ile karşılıklı santranç oynadığı gibi

Selim daha sonra Şah İsmail'in baskıları sonucu Akkoyunlu topraklarından kaçmak zorunda kalan Sünni halkı, Trabzon bölgesine yerleştirdi. Bu iskan...

Mutlaka Okumalısınız

Hz Musa demiştir ki: ”Ya Rabbi, zina edenin cezası nedir?” Mevla Teala şöyle cevap vermiştir:

Rivayet edildiğine göre Hz Musa demiştir ki: ”Ya Rabbi, zina...

Hz Ali 10 yaşındayken nasıl Müslüman oldu?

Hz Muhammed (sav) Peygamberlik vazifesiyle serfiraz olduğunda Hz Ali...

Bunları da BeğenebilirsinizÖNE ÇIKANLAR
Size Tavsiye Ediliyor

x