Hz Nuh'un gemiyi yapması ve geminin ebatı - Dtarihi
İslam tarihiHz Nuh'un gemiyi yapması ve geminin ebatı

Hz Nuh’un gemiyi yapması ve geminin ebatı

-

Bazı selef alimleri der ki: ‘‘Yüce Allah, Hz Nuh’un duasını kabul buyurunca, gemi yapımında kullanılması amacıyla ona bir ağaç dikmesini emretti. Bunun üzerine Hz Nuh ağacı dikti ve büyümesi için yüz yıl boyunca bekledi. Sonra onu kesip 100 yılda -bir başka rivayete göre 40 yılda- doğradı. (Böylece gemiyi imal etti.) Allah doğrusunu daha iyi bilir.



Süfyan es Sevri’ye göre Hz Nuh’un gemisi, Hint çınarından yapılmıştır.

Süfya es Servi der ki: ”Yüce Allah, Hz Nuh’a; yapacağı geminin boyunun seksen arşın olmasını, dış kısmının ziftle kaplamasını, burun kısmını da suları yarabilsin diye eğik ve kıvrımlı yapmasını emretti.”

Katade der ki: ”Hz Nuh’un gemisi, 300*50 arşın ebatındaydı.



Hasan el-Basri de der ki: ”Hz Nuh’un gemisi, 600*300 arşın ebatındaydı.”

Abdullah bin Abbas da der ki: ”Nuh’un gemisi, 1200*600 arşın ebatındaydı.

Hz Nuh’un gemisinin, 2000*100 arşın ebatında olduğunu söyleyenler de olmuştur.



Bunların hepsi de şunu söylemiştir: Hz Nuh’un gemisi, otuz arşın yüksekliğinde olup üç kattan oluşuyordu. Her katın yüksekliği on arşındı. Alt katı hayvanlarla canavarlar için, orta katı insanlar için, üst katı da kuşlar içindi. Kapısı yan tarafında olup üzerinde perdesi vardı.

Yüce Allah konuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

”Nuh dedi: Ey Rabbim! Beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!’ Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: ‘Gözlerimizin önünde ve vahyimizle gemiyi yap.” (Müminun 26-27) Yani sana emrettiğimiz gibi gözetimimiz altında gemiyi yap ki, imalat hususunda seni doğru olan yönteme ulaştıralım ve gemicilikte doğru olanı sana gösterelim.



”Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: ‘Gözlerimizin önünde ve vahyimizle gemiyi yap. Sonra, buyruğumuz gelip de fırın kaynayınca, her cinsten birer çiftle birlikte -haklarında daha önce hüküm verilmiş olanlar dışında- aileni de gemiye bindir. Zulmetmiş olanlar konusunda da bana başvurma. Çünkü onlar mutlaka boğulacaklardır!” (Muminun 23-27)

İbn Kesir – Peygamberler Tarihi

Son İçerikler

Yavuz Sultan Selim ”Hakimü’l-Haremeyni’ş-Şerifeyn” ünvanını neden kabul etmedi?

Düşünün Yavuz o gün ordularıyla bugünkü Türkiye'mizin Kilis  sınırında Til-Habeş bölgesinde Mercidabık Savaşi'nı kazanmış ve koca Memlük Devleti'ni yenmiş....

Bir gün kimsenin tanımadığı birisi, Hz Musa’yı gördü ve ona şöyle dedi: ”Ey Musa! Sana üç şey öğreteyim, buna karşılık benim için Allah’tan...

Bir gün İblis, Hz Musa'yı gördü ve ona şöyle dedi: ''Ey Musa! Sana üç şey öğreteyim, buna karşılık benim için...

Yavuz Sultan Selim’in Sadrazamı Piri Paşa, Yavuz Sultan Selim’e şöyle demiştir: Şu 3 şey Osmanlı’yı yıkar.

Yavuz İran'ı yere serdikten, Mısır ve Arabistan'ı Osmanlı Devletine katıp hazinesini altın ile ağzına kadar doldurduktan sonra bir gün...

İbrahim bin Edhem, Belh şehrinin padişahı idi. Kırk adet veziri vardı. Her gün sarayı için dört bin koyun boğazlardı. Bir söz ile kendi kendine...

İbrahim bin Edhem, Belh şehrinin padişahı idi. Kırk adet veziri vardı. Her gün sarayı için dört bin koyun boğazlardı....

Türkler İslamiyet’e nasıl girdi? Bir katliam süreciyle Müslüman oldukları öne sürülür?

Türkler İslamiyet'e nasıl girdi? Bir katliam süreciyle Müslüman oldukları öne sürülür? Kimse katliam sonucu din değiştirmez. Mesela bugün Altay bölgesine...

Kıyamet alametleri – Hidayetten mahrum mescitler

İnananlara öyle bir zaman gelecek ki, Kur'an'dan ancak resmi, İslam'dan ancak ismi kalacak. (Yani kendilerine müslüman adı takacaklar, fakat...

Mutlaka Okumalısınız

Bunları da BeğenebilirsinizÖNE ÇIKANLAR
Size Tavsiye Ediliyor