Lokman, Hz Davud’un huzuruna girdi. Hz Davud o anda bir zırh örüyordu. Lokman daha önce bu sanatı görmüş değildi. Ondan gördüğü bu sanat onu şaşırttı ve Davud’a yaptığını sormak istediyse de hikmet onu bu sualden menetti. Dolayısıyla nefsini zaptedip sormadı. Hz Davud işini bitirince ayağa kalktı. Sonra zırhı giydi ve şöyle dedi: | Dtarihi

Lokman, Hz Davud’un huzuruna girdi. Hz Davud o anda bir zırh örüyordu. Lokman daha önce bu sanatı görmüş değildi. Ondan gördüğü bu sanat onu şaşırttı ve Davud’a yaptığını sormak istediyse de hikmet onu bu sualden menetti. Dolayısıyla nefsini zaptedip sormadı. Hz Davud işini bitirince ayağa kalktı. Sonra zırhı giydi ve şöyle dedi:

Lokman Hekim’den rivayet edilen şu husustur:

Lokman, Hz Davud’un huzuruna girdi. Hz Davud o anda bir zırh örüyordu. Lokman daha önce bu sanatı görmüş değildi. Ondan gördüğü bu sanat onu şaşırttı ve Davud’a yaptığını sormak istediyse de hikmet onu bu sualden menetti. Dolayısıyla nefsini zaptedip sormadı. Hz Davud işini bitirince ayağa kalktı. Sonra zırhı giydi ve şöyle dedi:

”Evet zırh savaş içindir!’ Bunun üzerine Lokman şöyle dedi: ‘Susmak hikmetin ta kendisidir. Fakat susan pek azdır’.

Deniliyor ki, Lokman bir sene sormadan zırhın ne olduğunu öğrenmek için Hz Davud’a gidip geldi. İşte bu ve benzeri sorular, içinde zarar olmadığı, başka birisinin perdesini yırtmak bulunmadığı, riya ve yalana sokmadığı takdirde, seni ilgilendirmeyen konuşma türündendir. Onu terketmek İslam’ın güzelliğinden gelir. İşte malayani konuşmanın tarifi budur.

İmam Gazali

Son İçerikler

x