Nuh Aleyhisselâm; halkın, heykellerinde , puthahanelerde bulundukları sırada, yanlarına varıp:
“(Lâ ilâhe illallâh=Allâh’dan başka ilâh yoktur!) deyiniz. Ben , Allâh’ın Kul ve Resulüyüm!” dedikçe, işitmemek için halk,
başlarını, elbiselerinin içine sokar, kulaklarını da parmakları ile tıkarlardı! Yine bir gün onlara: (Lâ ilâhe illallâh=Allâh’dan başka ilâh yoktur!) dediği zaman, Sanemler yüzlerinin üzerine düşünce, kalktılar, Onu, yüzünün
üzerine düşünceye kadar dövdüler. Kral Mahvil, bunu, haber alınca, Nuh Aleyhisselâmı huzuruna getirtti
ve Ona :
“Nedir su, senin hakkında işittiğim?”
Dinime ve Babanın oğullarının, üzerinde bulundukları şeye karşı davranışın?! Nedir, Sanemleri kürsülerinden düşüren bu sihir?!
Bunu sana kim öğretti.?” Dedi.
Nuh Aleyhisselâm:
“Onlar dediğin gibi birer ilah olsalardı, yüzlerinin üzerine düşmezlerdi.
Ben Allahın Kulu ve Resulüyüm!
Sen, Yüce Allah’dan kork ve Ona, hiçbirşeyi şerik koşma!” dedi.
Kral Mahvil; Sanemler Bayramı hazırlanıncaya kadar, Nuh Aleyhisselâmın tutuklanmasını ve Sanemlerin, tekrar
Kürsülerine yerleştirilmelerini ve bozulan yerlerinin onarılmasını emr etti. Bayram gelince, toplanıp yapılan şeyleri görsünler diye halk’a nida ettirildi.
Nuh Aleyhisselâm, Kral hakkında Allâha dua etti. Kral, bir baş ağrısına tutuldu, aklını kaybetti. Bir hafta sonra da, öldü.
Ölüsü, altun şerir üzerine konulup Sanem heykellerinin içinde ağlanarak tavaf edildikten sonra, gömüldü.
Nuh Aleyhisselâma, dilleri ile her kötülüğü yaptılar, sövdüler, saydılar.
Peygamberler Tarihi – M. Asım Köksal