İttihat ve Terakkinin eski Başvekili Talat Paşa, kendisine seslenen adamı görmek için geriye döndü. Dönmesiyle ateşlenen tabancadan çıkan kurşunun alnına saplanması ve kaldırımların üzerine yığılması bir olmuştu. Bir zamanlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun kaderini elinde tutan Talat Paşa, İran’ın Selmas şehrinde doğan Salomon Taleyran adlı bir Ermeni Komitacısının kurşunuyla böylece can vermişti.
Olay Berlin’de geçiyor, takvimler 15 Mart 1921’i gösteriyordu.
Eşi Hayriye Hanım, kocasının ölümünden yıllar sonra, Talat Paşa’nın öldürülmesi konusunda şunları söylüyordu:
”Çok cesurdu. Tehlike nedir bilmezdi. Etrafında kim bilir, ne maksatla kimler dolaşıyor, dikkat et, dedikleri zamanlarda bile aldırmaz, çantasını, koluna alınca, tek başına giderdi. Berlin’de en son kanına giren katil iki kere karşısına çıkmış, Paşayla göz göze gelmiş. Fakat Paşa o kadar pervasız, sakin, hatta gülümseyerek bakıyormuş ki, adam avuçladığı silahını çıkarmaya cesaret edememiş ve nihayet: Ben Talat Paşa’ya baka baka silahımı çekemeyeceğim, ancak arkasından vurabilirim, demiş.”