Hatta bir gün Timur Şiraz’a adam yollayıp meşhur şair Sadi-Şirazi’yi çağırtmış. Acem şairi cihangirin karşısına, fakirliğini göstermek için, gayet sade bir kıyafet ile çıkmış.
Timur kendisine sert bir eda ile demiş ki: ”Duyduğuma göre şu beyiti sen yazmışsın?” dedi ve konuşmasına devam etti:
”Eğer an Türk-i Şirazi bedest ared dil-i mara
Behal-i hinduyeş bahşem Semerkant-ü Buhara.”
Şair ”Evet, Ulu Hakanım, doğrudur; bu beyti ben yazdım” diye karşılık verince, Timur:
”Ben Semerkant’ı yıllarca savaşarak kılıcımla zaptettim. Şimdi de diğer bunca büyük şehirlerde bulunan güzel şeyleri alıp onu süslüyorum. Nasıl olur da sen onu bir Şirazlı kıza armağan etmek istersin?” diye sormuş.
Şair evvela biraz duraksadıktan sonra gülümseyerek: ”Efendimiz” demiş. ”Ben çok eli açık bir adamım. Şu gördüğün perişan hale de bu yüzden düştüm. İşte Semerkant’ı da sevgilime bu cömertlik ile bağışladım.”
Bu hazır cevaplık Timur’un hoşuna gitmiş; Hafız’a bol bol hediye ve ihsanlarda bulunmuş…
Kasırga ve Dehşet – Timur
İmam Ebu Yusuf, İmam-ı Azam Hazretleri'nin en meşhur talebesiydi. Annesi İmam-ı Azam Hazretleri'ne uğrayarak: - Ya İmam, ben dul bir kadınım, bu da geçimimizi temin etmek için bir elbisecide çırak olarak çalışıyor. Fakat senin ilim meclisine sık sık uğramaya başladı. Eğer o buraya devam ederse biz… Timur, prens ve Emirler meclisini huzurunda toplayarak onlara: ''Çin'den başka her ülkeyi fethettik'' dedi. ''Bir çok savaşta bana arkadaşlık ettiniz; İyi insanlardan biri, bir din adamıyla bir padişahı rüyasında görmüş. Bakmış ki padişah Cennet'te, fakat dindar adam Cehennem'de. Merakını mucip olarak akıllı bir adama sormuş ve demiş ki: Hz Harun nasıl vefat etti? Sonra Yüce Allah, Hz Musa'ya: ''Ben, Harun'u vefat ettireceğim. Onu, şu dağa götür'' diye vahyetti. Bunun üzerine Hz Musa ile Hz Harun, o dağa doğru gitti. Bir de baktılar ki, benzeri görülmemiş Yüce Allah (c.c.) İbrahim Peygamber'i kendine dost ilan ettiğinde meleklerin şöyle bir sorusuna muhatap olur: - Cebrail (a.s.)insan kılığına bürünerek İbrahim Peygamber'i denemek için yanına varır. Gülistan ''Hırsızla arkadaşlık eden dervişlerin sonu'' - Sabahtan akşama kadar bütün gün yol yürüdük. Gece olunca bir kale burcunun dibinde uyuduk. Derviş sandığımız hırsız, arkadan ibriğini alarak taharete gidiyorum, diye uzaklaştı. Meğerse Hz İbrahim, Nemrud’a iman et dedi, Vezirim Haran’a danışayım dedi. Harran, Nemrud’a şöyle dedi: Davud peygamber zamanında yaşayan bir adam herkesin yanında. “Yâ Rabbi! Bana zahmetsiz bir zenginlik ver. Beni tembel yarattığın gibi, rızkımı da çalışmadan ihsan et” diye. sabahtan akşama dua ederdi. İnsanlar, onun işsiz güçsüz haliyle zenginlik istemesine gülerek, Musa Aleyhisselâmın ümmeti: - Ya Musa! Rabbimizi yemeğe davet ediyoruz. Buyursun bir gün misafirimiz olsun. Nemiz varsa ikram etmeye hazırız, dediklerinde Musa Aleyhisselâm, onları azarladı. «Nasıl olur, Allah (haşa) yemekten, içmekten münezzehtir» diyerek bir daha böyle bir şeyi akıllarından bile… Muaz Bin Cebel Peygamber Efendimizden sual etti: -Ya Resulullah! İsrafil sura üfürdükten sonra ölüler yerlerinden kalkacaklar. O günde hal ne olur? Azgın kafir Kudar bin Salif, Hz Salih'in devesini nasıl öldürdü? Artık deveyi gözetlemeye başladılar. Deve, su içmekten geri dönünce pusuya yatmış olan Masra, arkadaşlarını teşvik etmek için deveye bir ok attı. Bu sırada ''Hz İbrahim, insanları, evinde konuk ederdi. Bir gün konuk edecek adam aramaya çıktı, fakat hiçbir kimseyi bulamadı. Eve döndüğünde, içeride bir adam gördü. Ona: -'Ey Allah'ın kulu! İzin almadan ne sebeple evime girdin?' diye sordu. O da: Büyük vatan şairi İstiklal Marşımız'ın yazarı Mehmet Akif Ersoy'un en üstün yanlarından biri de insana verdiği değer ve gösterdiği saygıydı. Özellikle çocuklara karşı çok hoşgörülü ve özveriliydi. Halkalı Baytar Mektebi'nde (veterinerlik okulu) öğrenim görürken ''Hasan'' adlı biriyle çok sıcak bir… SADİ ŞİRAZİ SÖZLERİ Bersisa isminde bir zat, inzivaya çekilmiş, gece-gündüz vakti Allah'a (c.c.) ibadetle geçer ve hiçbir kötülükte bulunmazdı. Bu zatı şeytan aleyhilla'ne kandırmak için türlü hilelere başvurdu. İsrailoğullarından üç kişi vardı. Birinde alaca hastalığı bulunuyordu, biri kel, biri de kördü. Allah (c.c.) onları imtihan etmek ve kendi durumlarını kendilerine bildirmek için melek gönderdi. Melek önce vücudunda alaca hastalığı olana vardı. Ona: Fitnenin Kötülüğü Turhan Sultan, Kösem Sultan’ı neden boğdurarak öldürdü? Yavuz Sultan Selim Han zamanında çok fakir bir adam borçlarını ödeyemeyince zora düşmüş ve sabah soluğu Yavuz Sultan Selim’in yanında almış, demiş ki: — Sultanım, bana bir kese altın verecekmişsiniz. Selim Han: Mevlana'nın aşk sözleri (Rubailer) Kuran'da 34 Şirk Çeşidi Hz Ali, Hendek savaşında hendekten atlayan azılı kafir, Araplarca 'Bin askere bedel' Amr bin Abdud'u nasıl öldürdü? Araplarca bin askere bedel olan Amr, tepeden tırnağa zırhlıydı. Müslümanlara meydan okuyordu: -Benimle çarpışacak olan varsa meydana çıksın. Mücahitlerden hiç kimsenin sesi çıkmadı.… Allah-u Teala Kıyamet günü kimleri azarlayacak? - Keşşaf tefsirinde nakledildiğine göre Hak Teala meleklere emir veriyor: -Dünyada iken beylere paşalara verilen şeyleri bana getirin. Yine getirin dünyada iken benim için fakirlere verdiklerini. İbrahim bin Edhem, Belh şehrinin padişahı idi. Kırk adet veziri vardı. Her gün sarayı için dört bin koyun boğazlardı. Bir söz ile kendi kendine geldi. Tövbe etti. Bu dünyanın geçici olan padişahlığını bırakıp ahiretin baki ve devamlı olan padişahlığına sarıldı. O devamlı olan mülkte padişah oldu.… Ebu Cehil'in kellesi nasıl kesildi? HZ ALİ SÖZLERİ Toktamış adında bir Kırım prensi Altınordu’dan kaçıp Timur’a sığınmıştı. Bu sığınma olayının hemen sonrasında ise beyaz bir ata binmiş Altınordu elçisi gelmiş ve yüksek sesle şunları söylemişti: MEVLANA SÖZLERİ Hz Ali'yi şehid eden Hariciler ile İbn-i Abbas'ın tartışması Hz Ömer halife iken, Nu'man'ı başkumandan tayin edip bir ordu ile İran'ın fethi için göndermişti. Nihavend ve Hemedan'ı fethettikleri zaman, Hz Muğire'nin elinde esir olan bir Mecusi Acem, cebinden bir kutu çıkararak: Bilge Tonyukuk ile Bilge Kağan arasında geçen tartışma 4. Mehmed ve Cinci Hoca'nın Akçeleri - Meşhur Cellat Kara Ali'ye teslim edilip işkence gören Cinci Hoca gizlediği paraların yerlerini Odunculukla hayatını kazanan bir zat vardı. Allah'a karşı kulluk vazifesini yapar, kimsenin ekşisine tatlısına karışmazdı. Bu zahit kişinin bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı, onlar da dağda kutsal diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar, ondan meded beklerlerdi. Oduncu, bir gün: Timur'un Alimlere Sorduğu İbretlik Soru Hz.Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler, derler ki; -Ey halife bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin. Bu söz üzerine Hz.Ömer suçlanan gence dönerek: Fatih Sultan Mehmet ve İki Papaz - İstanbul'un fethinden sonra Hazreti Fatih bütün mahkumları serbest bırakmıştı. Fakat bu mahkumların içinden iki papaz zindandan çıkmak istemediklerini söyleyerek dışarı çıkmadılar. Kral, Hz Yahya'yı nasıl Şehit etti? ‘‘O zamanda Dımeşk/Şam’daki hükümdarlardan birisi, mahremlerinden biriyle veya kendisiyle evlenilmesi helal olmayan bir kadınla evlenmek istiyordu. Hz Yahya ise Hz Ebubekir nasıl müslüman oldu? Ebu Bekir'in iman etmesinin sebebi şöyledir. Şam'da iken bir gece rüyasında gökten ay inip kucağına geldiğini ve iki eliyle ay'ı alıp sinesine bastığını gördü. Uyandığı vakit, Yemliha adında meşhur bir rahib'e gidip rüyasını tabir ettirdi. Rahip, Ebu Bekir'e: Resulullah (sav) şöyle buyurdu: Doğrusu Ye’cuc ile Me’cuc, (Zülkarneyn’in inşa ettiği sedden kurtulmak için) her gün o seddi kazarlar. Öyle ki seddin Fatih Sultan Mehmet ayakta; Kadı Efendi oturuyor ve mahkeme başlıyor. Fatih Sultan Mehmet'in, adamın arsasını zorla iktisab etmekten elinin kesilmesi konusunda karara varılıyor. Fatih Sultan Mehmet'in eli kesilecek. Ama Osmanlı adaletinde İbn Kemal'in naklettiği bir rivayete göre, Fatih, sünnet törenlerinden bir gün sonra içlerinde Selim'in de bulunduğu torunlarını huzuruna çağırtmış ve onlara ''atanızı mı çok seversiniz yoksa beni mi?'' diye sormuş. Allah (c.c.) Süleyman Aleyhisselam'a dünya saltanatı vermişti. Bütün dünyaya hükmediyordu. Bu arada bütün hayvanlar, -böcekler, kuşlar- hatta rüzgar da emrindeydi. Bir gün saltanat çadırını kurmuştu. Bütün kuşlar gelmişler, hünerlerini söylüyorlardı. Sıra Hüdhüd (İbibik) kuşuna gelmişti. O da: ‘Yüce Allah Hz Eyyub’a (afiyet verince ona) cennetten bir takım elbise giydirdi. Derken Hz Eyyub (bulunduğu yerden az) uzaklaşıp bir kenarda oturdu. Bu sırada hanımı geldi onu tanıyamadı. Hanımı: -‘Ey Allah’ın kulu! Kanuni Sultan Süleyman'ın Yahya Efendi'ye sorduğu 'Bir devlet nasıl çöker?' sorusunun cevabı: - Güzel bir hatla yazılmış mektubu okuyan Yahya Efendi'nin cevabı bir bakıma çok kısa bir bakıma içinden çıkılmaz bir hal alır: 4. Murat, bir gece, tebdil-i kıyafet (kılık değiştirerek) İstanbul'a indiğinde, karşıya geçmeye karar verip bir sandal kiralamış Sandalcı, müşterisinin sultan olduğunu bilmiyormuş tabii. Bir ara, sandalın yanından sarkan bir ipi çekmiş İpin ucunda bir testi! Sultan, Masonlukta sembollerin 20 sırrı Adolf Hitler kaç bin kişiyi Giyotin'le idam etti? Sonra, Aziz ve arkadaşları, Hz. Yûsuf (a.s.)'un mâsûmiyetini isbat eden bütün o kat'î delilleri görmelerine rağmen, halkın dedi-kodusunu kesmek için onu zindana attılar. Hatta onunla beraber, biri hükümdârın sâkîsi, diğeri de ekmekçisi olmak üzere iki delikanlı daha hapse atıldı. Onlar, hükümdarı… Türk kelimesi ilk olarak hangi kaynaklarda geçer? - Ahmet Taşağıl Mekke’nin fethinden sonra, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, Hz. Hamza’nın katili Vahşi bin Harb’e haber göndererek, onu İslam’a davet etti. Vahşi, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi veselleme şu haberi gönderdi: