REKLAM

İslam tarihiEbû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu...

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir:

-

 

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlât.” 

Müslim, Vasiyyet 14. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 14; Tirmizî, Ahkâm 36; Nesâî, Vasâyâ 8

*

Riyazü’s-salihin-İmam Nevevi

*

Açıklamalar
————————–
Ölüm, sadece hayatın ve sorumlulukların değil, aynı zamanda bütün amellerin de sonudur. Ölümle birlikte insanın amel defteri kapanır ve artık oraya sevap yazılamaz. Hadisimizde bu genel hükmün üç istisnası olduğu bildirilmektedir:

Sadaka-i câriye.
Faydalanılan bir ilim veya ilmî bir eser.
Dua eden hayırlı bir evlât.

Bu üç amelden herhangi birini veya hepsini gerçekleştirmiş olan kimsenin amel defterine onlardan yararlanıldığı sürece sevap yazılır.

Bu demektir ki, bir çok şeyin sonu gibi gözüken ölüm, bu üç noktada son değildir. O halde öldükten sonra da yaşamak isteyenler, bu üç yoldan birini elde etmeye çalışmalıdır.

Bilindiği gibi sadaka-i câriye, herkesin faydalanacağı süreklilik arzeden hayırlar için kullanılan genel bir tâbirdir. Buna “kurumlaşmış hayırlar” da demek mümkündür.

Mâbedler, mektepler, çeşmeler, köprüler ve vakıflar gibi hizmet kurumları, kendileri devam ettiği sürece “sürekli hayır” anlamında birer “sadaka-i câriye”dir.

Dolayısıyla bunları yapanların, yapımına vesile olanların, yardım edenlerin amel defterine devamlı sevap yazılır.

Faydalanılan ilim, insanın sağlığında öğrenip neşrettiği ilimdir. Bu, kitap yazıp yayımlama veya modern imkânlarla filme çekip veya disketlere alıp istifadeye sunma, ilmî araştırma merkezleri kurma şeklinde olabileceği gibi, ilmi başkalarına öğretmek suretiyle insan yetiştirme tarzında da gerçekleştirilebilir.

Dua eden sâlih evlât ifadesi mü’min evlât olarak değerlendirilmiştir. Kendisini dünyaya getirip yetiştiren anne ve babasına dua eden, onları hayırla anan ve anılmalarına vesile olan, olumlu işler yapan çocuğun yaptıklarından onu yetiştirenler istifade ederler.

Aslında ölen kimselerin arkasından dua eden her müslümanın duası ölüye ulaşmaktadır. Burada özellikle dua eden evlâttan söz edilmesi, bir yandan çocukları anne ve babaları için dua etmeye teşvik ederken diğer yandan anne ve babaları da mü’min çocuklar yetiştirmeye ve böylece ölümden sonra da sevap kazanmaya özendirmektedir.

Şu hususa da işaret edelim ki, hadisimiz, sürekli sevap kazanma yollarından üçünü “bir” saymamış, onları ayrı ayrı değerlendirmiştir.

Bu üç hayır ve sevap vesilesine birden sahip olmak elbette çok daha büyük bir mazhariyet ve mutluluktur.

İslam tarihi

Ölmek üzere olan kişide görülen bazı kötü haller vardır. Bunlar da şöyle sıralanmıştır:

Dini Hikayeler

Bir gün pazarcıya Hz Süleyman nasihat etti ve dedi ki: ”Rızık için hiç tasa çekme. Allah-u Teala’nın emirlerini ifa ile meşgul ol. Rızık Allah-u Teala üzerinedir.” Pazarcı, Hz Süleyman’a dedi ki:

Osmanlı tarihi

Her nedense Kanuni Sultan Süleyman bir gün kendi devrini anlatan Koca Baki’ye çok kızmıştı. Şairin fenalığını, ebediyen Bursa’ya sürüldüğünü bildiren ve arkadan da:

İslam tarihi

Hz Muhammed (sav) – ”Allah’ım aramızda şaki ve mahrum bırakma” deyiniz. ”Peki şaki ve mahrum kimdir, biliyor musunuz?”

İslam tarihi

Hz Musa demiştir ki: ”Ya Rabbi, zina edenin cezası nedir?” Mevla Teala şöyle cevap vermiştir:

Osmanlı tarihi

Talat Paşa’yı bir Ermeni nasıl öldürdü? – İttihat ve  Terakkinin eski Başvekili Talat Paşa, kendisine seslenen adamı görmek için geriye döndü. Dönmesiyle

İslam tarihi

Allah Teala gökleri ve yeri yaratınca Sur’u da yaratıp İsrafil’in eline verdi. O da onu ağzına koyarak ”Ne zaman  üflemekle emrolunacağım” diye  gözlerini Arş’a  dikerek bekler vaziyettedir. ”Ya Resulallah! Sur nedir?” diye sordum. Bana:

Osmanlı tarihi

Yavuz Sultan Selim gösterişten hoşlanmaz, devlet malını israf etmezdi. Babasından devraldığı tatminkar hazineyi ağzına kadar doldurdu. Hazinenin kapısını mühürledikten sonra, şöyle vasiyet etti:

İslam tarihi

Hz Davud ibadethanesinde oturmuş, Zebur okurken yerde sürünen kırmızı bir kurt görür ve içinden ”Acaba Allah’ın bu kurdu yaratmaktan muradı, ne ola ki!” diye düşünür. Bunun üzerine Allah’ın izni ile dile gelen kurt ona şöyle der:

Osmanlı tarihi

Orhan Gazi bir gün gönül huzuru içinde otururken, ”Denizi geçmek ve o ülkelerin kafirlerini de imana davet etmek gerekir.” diye içine bir düşünce düştü. Bu düşünce içindeyken büyük oğlu Süleyman Paşa babasının eşiğini öperek geldi, izin isteyip içeri girdi. Babası gönlünde her ne varsa tekrarladı, Süleyman Paşa yeri öperek:

Moğol tarihi

Hülagu Han Halifeyi bir çuvala koyup atlara çiğneterek nasıl öldürdü?

Osmanlı tarihi

Bir gün birisi, Fatih Sultan Mehmet Han’ın yoluna çıkıp: ”Yüz yirmi dört bin peygamberin her birinin hakkı için bana bir akçe ihsan eyle,” demiş. Fatih Sultan Mehmet: 124.000 bin peygamberin isimlerini say bakalım…

İslam tarihi

Hz Muhammed (sav) – ”Şu dört haslet kimde varsa, o kimse ne kadar namaz kılıp oruç tutarak kendini mü’min sansa da katıksız münafıktır:

Dini Hikayeler

Musa aleyisselam bir derviş görmüş. Derviş, giyeceği olmadığından kendisini kumun içine sokmuş imiş. Derviş: ”Ey Musa, dua et de Allah bana biraz dünyalık versin. Yoksulluktan ve takatsizlikten canım çıkacak.”  Hazreti Musa, dua etmiş ve Allah o fakire istediği dünyalığı vermiş. Birkaç gün sonra Hazreti Musa,

Selçuklu tarihi

Hasan Sabbah neden ortaya çıktı?

İslam tarihi

Kuran’da bahsedilen Hz Musa ile Hz Hızır kıssasında geçen Hz Musa’nın ”Genç Arkadaşı” hangi peygamberdir?

İslam tarihi

Cebrail (as) Firavun’un ölmek üzereyken ağzını neden çamurla doldurdu?

Dini Hikayeler

Bir gün Hz Adem yolda giderken kendisine şeytan şataştı. Hz Adem dedi ki: -Ya Şeytan! Benimle ve benim oğullarımla bir düşmanlığın var mıdır? Şeytan cevaben:

İslam tarihi

Hz Muhammed (s.a.v) ” Herşeyin afeti”

Osmanlı tarihi

Yavuz Sultan Selim ilim adamlarına verdiği değer. Bir gün dönemin ulemasından Kemalpaşazade Ahmet Şemseddin Efendi’nin kaftanına bir çamur parçası sıçramış, bunun üzerine o da:

REKLAM

REKLAM

REKLAM

Mutlaka Okumalısınız

REKLAM

REKLAM

REKLAM

REKLAM

x