Bir başka örnek vereyim hocam. İsfahan’da anlaşmaya rağmen karşı taraf ihanet ediyor ve vergi tahsili ile görevli askerlerini öldürüyorlar. Bunun üzerine şehre girince sadece Timur’un askerlerini koruyan iki mahalle hariç bütün şehir halkını kılıçtan geçirtiyor. Her biri bin beş yüz insan başından oluşan yirmi sekiz tane kule dikildiği yazılıyor… Burada hem bir öfke var ama bir yandan da söze bağlılık ve adamlarına olan vefası da var diyebilir miyiz?
Evet. Timur öfkeli, daha doğrusu ilkeli bir adam olduğunu biliyoruz. Yine adamlarına çok bağlı olduğunu ve başarısının temelinde onlarla kurduğu ”himayeci” ilişkinin bulunduğunu da… Timur için adamları önemliydi. Mesela ganimet paylaşımlarında hiçbir zaman kendini öncelikli görmez, kendisine hizmet eden asker ve komutanlarını memnun etmeyi her şeyden üstün bir fazilet olarak telakki ederdi. Sadık adamları olmayan bir hükümdarın en nihayetinde başarılı olamayacağının farkındaydı. Dolayısıyla da adamlarına yapılmış bir kötülüğü doğrudan kendisine yapılmış bir kötülük olarak değerlendir ve tavrını da buna göre takınırdı. İsfahan’da yaşananları da bu zaviyeden ele almak mümkündür.
Mustafa Alican