Peki, Haşhaşiler neden Selçuklular ile bir mücadeleye girişiyorlar?
Bu çok açık değil mi? Sünni dünyanın hem siyasi hem de ideolojik olarak güç kazanması, üstelik bunu Şia’nın gitgide hakim olmaya başladığı bir coğrafyada gerçekleştirmesi Şia’nın da buna karşı bir atağıyla sonuçlanacaktı elbette. Sonuçta, Şiiler masum imamdan başka hiç kimsenin iktidarda söz sahibi olamayacağını düşünüyorlar. Bu noktada muhataplarının Emevi, Abbasi, Selçuklu olması neticeyi değiştirmiyor. Bir dava var ortada. Üstelik meseleye Fatimiler açısından bakacak olursak, her geçen gün sınırlarına bir adım daha yaklaşan ve kendilerini hedef seçtiği çok açık olan çok kuvvetli bir devlet var. Onların da bir karşı harekete girişmeleri lazım. İşte Hasan Sabbah böyle bir ortamda ortaya çıkıyor. İlk önce Fatimi halifesi adına hareket ediyor, daha sonra kendi devletini kurarak, daha evvel Şia’nın hiç denemediği bir yöntem benimseyip, farklı bir mücadele tarzı geliştiriyor.
Haşim Şahin – Türklerin Serüveni