Cehennem bekçilerini çağırıp: ”Ne olur Rabbinize söyleyin, bir gün olsun azabı biraz hafifletsin” diye yalvarırlar. Bekçiler şöyle der:
”Size gönderilen peygamberler size çok açık deliller getirmemiş miydi?” Onlar, ”Evet, getirdi” derler. Bekçiler: ”Öyleyse siz dua edin, zaten kafirlerin duası da bir işe yaramaz” derler.
Bu sefer cehennemlikler ”Malik’i çağırın” derler. Gelince ona: ”Ey Malik, Rabbin bizim için ölüm kararı versin!” diye yalvarırlar. Malik de onlara: ”Şüphesiz siz (burada ebedi) kalacaksınız” diye cevap verir.
A’meş’in dediğine göre cehennemlikler Malik’i çağırdıktan bin yıl sonra ancak ondan geri dönüş alabilirler.
Başka bir çare kalmayınca birbirlerine: ”Rabbinize dua edin, O’ndan daha hayırlı kimse yoktur” derler ve
”Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik. Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (ettiklerimize) dönersek, artık belli ki biz zalim insanlarız” (Mü’minun Suresi, 23/106-107) diye yalvarırlar.
Allah Teala da onlara şu cevabı verir:
”Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık!” (Müminun Suresi 23/108)
Bu cevabı alan cehennemlikler bütün çarelerden ümitlerini kesmiş vaziyette ağlayıp inlemeye ve kendilerine lanetler okumaya başlarlar.
İmam Gazali – Kalplerin Keşfi